GELECEĞİ İLE TÜRKİYE
GELECEĞİ İLE TÜRKİYE
21.02.2023
Celal Fedai dert sahibi bir yazar, şair, düşünür... Onun şiirleriyle birlikte birbirini tamamlayan iki kitabı vardır ki; her cümlesinin altını çize çize okumak gerekir. Bunlardan birincisi; 2019 yılında yayınlanan Türkiye'nin Kaderi, ikincisi ise 2022 yılı sonlarında yayınlanan Geleceği ile Türkiye isimli kitaplarıdır. Her iki kitap da Uzam yayınlarından çıkmış. Türkiye'nin Kaderi kitabı yayınlandığında sıcağı sıcağına yazarından imzalı alıp okumuş ve düşüncelerimi yazılı olarak paylaşmıştım. ( https://www.tyb.org.tr/yusuf-tosun-turkiye-kaderinin-pesinde-60659h.htm )
Geleceği ile Türkiye kitabını da çıkar çıkmaz okumuş ancak aldığım notları günlüğüme paylaşma imkanım olmamıştı. 28.02.2023 tarihli sosyal medya paylaşımım ise şöyle olmuş:
"Türkiye’nin Kaderi’ni dert edinen yeni çıkan Geleceği ile Türkiye kitabında; yeniden içe dönmeyi, kendi kaderimiz üzerinde düşünmeyi salık veren önemli eleştirel yazılarla dolu.
Okuyup deftere notumu aldım.
Siz de okuyun ama Türkiye’nin Kaderi kitabı ile birlikte..."
Tekrar notlarıma göz gezdirdiğimde zihnimde yer eden duygu ve düşünceleri kayda geçirmeyi bir vazife gördüm. Çünkü bazı kitaplar ziyadesiyle tarihe not düşmeyi ve paylaşımı hak ediyor. Her ne kadar günümüzde fikir, kültür, sanat... çok fazla rağbet görmüyor olsa da Cemil Meriç'in ifade ettiği gibi kapalı bir şişe içerisinde kumsalda tutmak lazım. Belki günün birinde o şişe açılır diye... İşin doğrusu birçok aydın, düşünür, edebiyatçı gibi Celal Fedai de bu yönüyle sesine istenilen yankıyı henüz bulamayan günümüz önemli şair ve düşünürlerinden biridir diye düşünüyorum. Buna ihtiyacı var mı? Elbette ki yok... Hani merhum Necip Fazıl diyor ya o meşhur Utansın şiirinde;
"Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!"
Bugün çölleşen kültür, edebiyat, fikir dünyasında maalesef var olan sesler de yeterince yankı bulamıyor. Celal Fedai bu yönüyle son derece kararlı, ısrarlı... İnsanları bu gaflet uykusundan uyandırmak için var gücüyle gayret sarfediyor. Geleceği ile Türkiye kitabının ilk cümlesi bu yönde oluyor zaten:
"İnsanları yeniden, gerçekten düşünebilir hale nasıl getirebiliriz? Bunu düşünmeliyiz..." (S:7) diyor ve ekliyor;
"Söz, bir işe yaramıyor!"
Evet, sözün tükendiği, fikrin diğerini yitirdiği bir çağdan geçiyoruz.
"Başta İslam alemi olmak üzere tüm Asya, meseleleri, üzerine çıkmak suretiyle gelebileceği 'kürsü'sünü (Almanca ifadesi ile, ort) kaybetmiştir." (s:142)
El- hak öyle...
Lakin yine de yılmak yok, umutsuzluk yok sevgili Fedai.
Nihayetinde bir mazeretimiz olmasın mı? Bir delilimiz olmasın mı? İşte onlar da söylediklerimiz, yazdıklarımı ve dahi yaptıklarımız....Tarih hiçbir şeyi unutmaz, zamanı geldiğinde aldıklarını geri verir.
Yorumlar
Yorum Gönder