CAM KENARI
CAM KENARI
26.03.2022
Okuduğunuz kitap içinde kendinizden bir şeyler buluyorsanız okumaya doyum olmaz hiç şüphesiz. Öyle ki sıkıla sıkıla okuduğunuz kitaplar da oluyor zaman zaman. Bu durum kitabın sıkıcılığından değil bilakis sizin halet-i ruhiyenizden kaynaklanır çoğu kez. Ya da o gün okuma madundaysanız yine kitabın tadına doyum olmaz. Bazen de içinde bulunduğunuz an ve mekan kitabı ve okumayı anlamlı kılar farkında olmadan.
Yıldız Ramazanoğlu'nun Cam Kenarı kitabını bir uçak yolculuğu esansında cam kenarında okuyunca fark ettim bunu. Hikayeleri metafor yüklü olan Ramazanoğlu'nun Cam Kenarı'nı okumak da metaforlaştı böylece. Aynı kitabı bir de yazı akademisi vesilesiyle gerçekleştirilen bir söyleşi vesileyle yeniden okuma ve yazarından dinleme şansım oldu.
Hayata Cam Kenarı'ndan bakarken ne kadar da zavallı varlıklar olduğumuzu hatırlatıyor bize hikayeler. Cam kenarı metaforunu usta hikayeci Yıldız Ramazanoğlu'ndan dinlemek yetmiyor, okumak da lazım. Ama yazarından dinleyince, hikayelerin arka planını da öğrenmiş oluyorsunuz.
Peki bu okuyucu için ne anlam ifade ediyor?
Çoğu kere okuyucunun okuduğu metin ile yazarın yazdığı metin anlam bakımından aynı metin olmayabiliyor. Yazar hikayesini kaleme alırken neyi anlatmış, neyi kastetmiş, neyi murad etmiş? Yoksa okuyucu okurken neyi anlamış, nasıl yaşamış? Bu mu önemli?
Bilinen şu ki; yazarın yazdığı metin okuyucunun anladığından ibarettir.
Yazmak kanatlanmaktır diyor Ramazanoğlu. Yazar önce kendine yazar, kendi yaşar. Çünkü yazmakla yaşamak arasında da ciddi bir bağ vardır. Nihayetinde bir yazar için yazmak, direnmektir. Bazen küçük bir sebep, büyük bir direnç kaynağı olabilir ve bundan şaheserler çıkabilir. Yani öyle bir şeyler yazmak için çok büyük keşifler yapmaya, yaşamaya gerek de yok.
Yorumlar
Yorum Gönder