HAYAT HANIM

 HAYAT HANIM




03.12.2021

"Mutlu ailelerde insan hayat hakkında çok fazla şey öğrenmiyor, bun şimdi anlıyorum, mutsuzluk öğretiyor insana hayatı." (Hayat Hanım, Ahmet Altan, Selis Yay., S:27)


Ahmet Altan'la ilk olarak denemeleri üzerinden tanıştım. Etkileyici üslubuna şahit oldum bu okumalarda. Büyüleyici bir dili vardı sanki. Bütün deneme kitaplarını not ala ala, altını çize çize okudum 1990'lı yıllarda. Biraz uçuk bir kalem ama acıtmıyor kelimeleri insanı....

Yazın serüvenimdeki  üslubumda Cemil Meriç'ten sonra Ahmet Altan etkisini inkar edemem. Unutmadan hatırlatayım; Ahmet Altan denemelerini biraz sansürleyerek okumak lazım. 

Ne yalan söyleyeyim, Ahmet Altan'ın romanları denemeleri kadar beni büyülemedi. Gene de bütün romanlarını değilse de çoğunu okudum. En son -uzun bir aradan sonra- Ahmet Altan'ın   Selis Yayınlarından çıkan Hayat Hanım romanını okuyunca  anladım ki; Ahmet Altan romanda aynı yerde duruyor. Kurgu ve sadelik harikulade lakin çok acıtıcı, müstehcen, femin, ate bir dili var. Ve bütün bunları roman kahramanlarına yedirmesini başarabiliyor. Aslında özellikle bu romanında cezaevinde yaşadığı süreçten ve muhalif tavrından olsa gerek çok ince iç eleştirileri de var. Hatırlatalım; bu kitabı önce yabancı dilde yayınlamış ancak yakın zamanda Türkçeye çevrilebildi. Bu da ayrıca edebiyat, özgürlük adına not düşülmesi gereken bir husus. Zaten o da romanda edebiyat hocasının ağzından zaman zaman bu konuya açıklık getirmeye çalışıyor.

Şayet roman kurgusu Türkiye koşullarına uygulanacak olursa, hiç şüphesiz gerçekçi olmaz. Ama ismi üzerinde, bu bir roman. Gerçek olması gerekmiyor hiç şüphesiz. Bu nedenle de uyarlanmasına da gerek yok. Ama romanda değindiği adalet hususu, insanın bir gecede servetini kaybetmesi, can güvenliği, her an tutuklanabilme korkusu, özellikle gençlerin başka ülkelere gitme istekleri.... hepsi ama hepsi roman diliyle yapılan  ülke eleştirileridir.

Her şeye rağmen sürükleyici bir dili var romanın. Toplamda 218 sayfalık olan romanı iki günde okudum. 

Peki aklında ne kaldı, diye sorulacak olursa cevabım kocaman bir hiç olur.  

Peki  okurken eğlendim mi? 

Elbette!...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KIRMIZI KAR

"KAR YAĞARKEN" BİR KUŞAĞIN YAŞADIKLARI ROMAN OLDU

Hep Bir UĞULTU ile Dolaştım Bu Şehirde…