PAPAĞANLAR PANAYIRLAR HASATLAR

 

PAPAĞANLAR PANAYIRLAR HASATLAR




30.08.2022

Bazı yazarlar vardır eserlerini dört gözle beklersiniz. Okuduğunuzda kendinizi bulur ama nihayetinde dertlerinize dert katarsınız. Çünkü okumanın damak tadıyla birlikte düşünürsünüz de. Düşünürken de sorumluluğunuzun ayırdına varırsınız. Yeri gelir neşelenir, yeri gelir kederlenirsiniz. İşte benim için Yıldız Ramazanoğlu biraz da düşündürüp sorumluluğumuzun hatırlatmasında bulunan yazarlardan. O nedenle her kitabını dört gözle bekler, fazla zaman kaybetmeden alıp okurum. İşin doğrusu Yıldız Ramazanoğlu'nun bu kitabında da öyle oldu.

Ne tesadüftür ki, Ramazanoğlu'nun son iki kitabını da uçak seyahatinde okumak nasip oldu. Keyifle okuduğum Cam Kenarı ve Papağanlar Panayırlar Hasatlar kitapları zihnimde yeni ufuklar açılmasına ve yeni yazmalara vesile oldu. Akıcı, samimi, duru bir üslupla kaleme alınmış. En önemlisi yazmak için yazılmamış. Yazdıklarının sadakası, zekâtı kabilinden yazıyor. Bu durum da yazılanları daha bir anlamlı kılıyor işin doğrusu. 

Yıldız Ramazanoğlu “Papağanlar Panayırlar Hasatlar” isimli yeni kitabında yazıdan yaşantıya ve dahi ölmeye dair yeni kapılar aralıyor. Zaman zaman o kapılardan içeri girip kendinizle yüzleşiyorsunuz bir bakıma.
Bu arada yazarın eserlerinin arka planına da tanık oluyorsunuz.
Öykü tadında yaşanmışlıkları okuyunca birçok detayda kendinizi buluyorsunuz aslında. Ramazanoğlu'nun kitaplarını biraz da bu yönüyle seviyorum. Ve elimden geldiğince satırların altını çizmekle kalmıyor onları ayrıca günlüğüme de not alıyorum. Mesela aldığım bazı notlar:

"Kadınlar yazmaya başlamadan önce özür dilemelidirler"(s:12)
"Yazmasaydım ölmezdim ama işsiz kalırdım."(s:19)
"Hikaye yalanın önde gideni..." (S:27)
"...yazmayan insanlara gizli hayranlığım var, bunu nasıl başardıklarını bilmiyorum."(S:52)
"...ağlamanın dini, dili, milliyeti, ırkı ülkesi var mıdır?"(S:61)
"Özel sektörün anlayışı da elindeki tüm alanı betonla doldurmak, bahçeleri alıp bize depresyon cehennemleri vermek..."(S:70)
"...hikaye yazmak başkalarının  hikayeleriyle ünsiyet kurmaktan geçiyor. "(s:72)
"Ankara'da yaşadığımın farkındayım ama yaşam benden habersiz."(s:74)

Tabii her şey okumayla başlıyor. O nedenle bu kitabı sadece edinmekle yetinmeyip, mutlaka okumak gerekir.
Ben aldım, okudum ve müstefit oldum.
Siz de alın, okuyun derim....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KIRMIZI KAR

"KAR YAĞARKEN" BİR KUŞAĞIN YAŞADIKLARI ROMAN OLDU

Hep Bir UĞULTU ile Dolaştım Bu Şehirde…