AYLAKLIĞA ÖVGÜ

 AYLAKLIĞA ÖVGÜ


01.09.2020

Üniversitede olduğum yıllarda okuduğum kitaplardan ismi bilinçaltımda kalan en önemli kitaplardan biri Erasmus'un Deliliğe Övgü'dür. O kitaptan okuduğum en önemli cümle ise; "kimse seni övmüyorsa sen kendini öv" idi. Sanırım bu bir Çin atasözü idi. Zaten bazen bir kitap bir kelime ile, bazen bir cümle ile zihninize kazınır. Bazı kitaplardan ise aklınızda hiçbir şey kalmaz. Bereket ki aldığınız notlar o kitaptan  okuduğunuzu çağrıştırır ve aradan uzun bir zaman geçse de okuduklarınızla bağlantı kurarsınız böylece.  O nedenle okuduğum kitaplardan notlar almayı severim. Aldığım notları ise zaman zaman okur ve yazarının ne demek istediğini anımsamaya çalışırım. 

İşin doğrusu Bertrand Russel'in Cem Yayınlarından çıkan ve 1950’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Aylaklığa Övgü kitabından aldığım notları bu çerçevede okumaya çalıştım. Kitap isim olarak yukarıda bahsettiğim Erasmus'un Deliliğe Övgüyü çağrıştırıyor ama içeriği daha çok faşizm, eğitim ve felsefe gibi toplumsal sorunları irdeliyor.

Ne ilginçtir ki Aylaklığa Övgü kitabından da zihnime kazınan yine bir atasözü:

"Şeytan hep aylaklara yaptıracak bir kötülük bulur."

Aynen öyle bay Erasmus...

Devamında ise on iki dilenci hikayesi anlatılıyor: Napoli'de dolaşan bir gezgin yattıkları yerde on iki dilenciye elindeki paraları, en tembel olana vereceğini söyler ve on bir dilenci ayağa kalkar hemen. Tabii gezgin yerinden kalkmayan on ikinci dilenciye paraları verir tahmin edileceği gibi. 

Kitapta not aldığım kısımlardan bir de tarım ve toprakla ilgili olan yerler:

"... uygarlık tarımla ve geviş getiren hayvanların evcilleştirilmesiyle başlar."

(...)

"Genel olarak tarımla uğraşan insanlar öteden beri yüksek bir uygarlığı temsil edegelmişler ve bunların dinle alışverişleri daha çok olmuştur." (s:127)

Bir de kitapta ölümü yenmenin üç yolu anlatılıyor; özetle şöyle:

1-ölümü bilmezlikten gelmek...

2-ölümü hep konuşmak, düşünmek, hatırda tutmak..

3-ölümün gerçek ölüm olmayıp yeni bir hayata doğduğuna inanmak...

(s:173-174)

Nihayetinde inanmayanların da gezip dolaşıp gelecekleri yer de işte bu son cümle değil mi?

Öyle değil mi bay Russell?..



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KIRMIZI KAR

"KAR YAĞARKEN" BİR KUŞAĞIN YAŞADIKLARI ROMAN OLDU

Hep Bir UĞULTU ile Dolaştım Bu Şehirde…