ZARLAR

 ZARLAR




13.01.2025

Deneme ve roman dili kendini okutturan cinsten bir yazardır Ahmet Altan. Beni de en çok Ahmet Altan okumaya iten sebep; onun dili hiç şüphesiz. Özgün bir üslubu var. Özellikle de denemeleri bir şiir gibi akar.  Romanları da öyle... Sürükleyici bir dili var Altan'ın yani. En son yine bir romanını okumuştum: Hayat Hanım... Önce yabancı bir dilde yayınlanmış, sonra da Türkçeye çevrilmişti bu roman. Geçtiğimiz Kasım ayında ise Türkçe yeni bir romanı yayınlandı, adı Zarlar.... 

Haftasonunu fırsat bilerek  bu Zarlar romanına gömüldüm ve neredeyse bir oturuşta bitirdim. Diğer romanlarında olduğu gibi sürükleyici bir dili var. Hem dil hem de olayların sürükleyiciliği sizi peşinden koşturuyor adeta. Romanın ana kahramanı Ziya'yla oturup Ziya'yla kalkıyorsunuz böylece. 

Ahmet Altan’ın Zarlar romanı Osmanlı’nın son döneminde İstanbul’da geçen kabadayı üç kardeşin yaşam öyküsünün hükümete el koyma sevdasını ve nihayetinde sadrazam Mahmut Şevket Paşa suikastine uzanan olaylar zincirini konu alıyor.

Bir hayli sansürlü sahneleri bulunan romanın bir o kadar da  sürükleyici bir dili ve merak uyandırıcı olay örgüsü var. Zarlar, okuyucuyu kendine bağlayan klasik bir Ahmet Altan romanı…

1900'lerin başlarında, yıkılmakta olan imparatorluğun başkenti İstanbul'da en çok saygı gösterilen kabadayılardan biri olan Arif 'in gölgesinde güvenle yaşayan iki kardeşin intikam hikayesini konu alıyor Zarlar. Ziya, koyu karanlığı içinde taşıyarak doğan bir ruh; Hakkı'ysa korkak olmadığını kanıtlamaya çalışan küçük ağabeyi... Arif 'in katledilmesiyle başlayan olaylar hükümete el koyma planlarına varacak, iki kardeşi Mahmut Şevket Paşa suikastında rol almaya kadar götürecektir. Gerilim ve merak öğeleri sayesinde dinamikliğini son sayfasına kadar koruyan Zarlar, tarih sahnesinde sergilenen bir Ahmet Altan romanı.
Bir gün önce hayal bile edemeyeceği parlak bir gelecek ihtimali açılmıştı önünde, bir gecede her şey değişmişti, ölmeyi ve öldürmeyi kabul etmesi karşılığında talih ona özlediği hayatın kapısını açıyordu, kendisini reddeden herkesten daha önemli biri olacak, kendisini reddeden herkesi reddedecek bir güce erişecekti.


Roman bir dönemin sosyal yapısını çürümüşlük boyutuyla biraz da abartarak 
anlatıyor. Olayların yaşanmışlık tarafı olsa da kapalı çok noktası var. Mesela cezaevinden kaçırılıp Mısır'da (İskenderiye) bir çiftliğe yerleştiriliyor katil Ziya. Çiftlikte esrarengiz bir şekilde Yahudi asıllı Nora ile tanışıyor ve aralarında bir dostluk oluşuyor meyve bahçelerinde. Kız tıp tahsili görüyor Fransa'da, Ziya ise külhanbeyi kabadayı kumarbaz... İster istemez bir yığın senaryo kafalarda dolaşıyor.

Ahmet Altan romanı kendine ait bir tarz oluşturmuş durumda. Zarlar romanı da bu klasik tarzın bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. 

Sonuç olarak; Ahmet Altan'ın Zarlar romanı her kulun kendini ilmik ilmik dokuduğu heyecanı yüksek bir roman olarak karşımıza çıkıyor. 

OKUYUN AMA TESLİM OLMAYIN!...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KIRMIZI KAR

"KAR YAĞARKEN" BİR KUŞAĞIN YAŞADIKLARI ROMAN OLDU

Hep Bir UĞULTU ile Dolaştım Bu Şehirde…