MÜHİMMAT...
MÜHİMMAT 12.01.2021 İşin doğrusu nicelik çağında yaşıyoruz. Her şeyin somut olarak ölçüp tartıldığı, sayıldığı ve buna göre kıymet biçildiği bir zaman diliminde yani. Mananın, metafizik âleminin ne kıymeti olur böylesi durumlarda? Eğitimde, siyasette, ticarette ve dahi kültür-sanat-edebiyatta da vaziyet böyle. Esas vahim olan da bu ya!... Kısacası niceliklerin ürünü olan sözde demokrasi, hürriyet, eşitlik… hayatımızı da, zihnimizi de kuşatmış durumda. Bu durum da bizi hep bardağın dolu tarafına yönlendirdi. İyi niyetli olmayan bu yönlendirme bize hep kazanımları dev aynasında gösterdi; bardağın boş tarafını kayıpları ise hep es geçti. Belki de bozulmanın ilk nüvelerini buralarda aramak gerekiyor. Öyleyse bozulmanın ilk kaynağına inelim ve hatırlayalım: Milattan önce altıncı ve beşinci yüzyılda bugünkü Ege bölgesine denk gelen İyonya’da bir nevi eşitlik ilkesini esas alan ‘İzonomi’ yani ‘hükmetmenin olmaması’ vardı. Ancak zamanla nicelik, sayısal üstünlük, somu...